21 Haziran 2025

TÜRKİYE’NİN AZALAN DOĞURGANLIK KRİTİK EŞİGİN ALTINA DÜŞTÜ

“Aileyi parçalamayı öneriyoruz, diye pankart açanlarla, marksist ideolojiye kadın haklarını araçsallaştıranlarla, kürtajı bir doğum kontrol yöntemi sayanlar ile elbette aynı düşünmemiz söz konusu değildir.”

29 Nisan 2025 Salı 16:00
108 Okunma
TÜRKİYE’NİN AZALAN DOĞURGANLIK KRİTİK EŞİGİN ALTINA DÜŞTÜ

AK Parti MKYK Üyesi ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Meclis’te yaptığı gündem dışı konuşmada Türkiye’de doğurganlık hızının ilk kez OECD ortalamasının altına düştüğünü söyleyerek, yaklaşan tehlikeye dikkat çekti.

“TÜİK'in 2018 projeksiyonunda 2023 beklentisi 1,99 iken, gerçekleşen 1,51 oldu. OECD ortalaması ise 1.58. Yani Türkiye ilk defa OECD ortalamasının altına düştü. OECD’nin zirvesinde 3 olan doğurganlık hızı ile İsrail yer alıyor. Bugün Gazze'de anne ve bebekleri öldüren, soykırım ile Filistin nüfusunu azaltan İsrail, kendi ülkesinde nüfus artışını teşvik eden politikalar uygulamaktadır.”
Doğurganlık hızında iki kritik eşik olduğunu ifade eden Keşir;  2.1’in altına düştüğünde nüfusun yaşlandığını, 1.9'un altına düşmesi durumunda ise artık geri döndürülemez bir eşikteyiz demektir.

TÜRKİYE ÇOK HIZLI YAŞLANIYOR
Kırdan kente göçün çok hızlı olması ile birlikte doğurganlık hızındaki değişim çok hızlı yaşandı. İngiltere, 3 çocuktan 1.5 çocuğa 112 yılda gerilerken Türkiye 32 yılda geldi.
Tablonun düşünülenden daha ağır olduğunu anlatan Ayşe Keşir, kadınların %60’nın isteği çocuktan daha azına sahip olduğunu söyledi.“ Bu konuya Yapılan bir araştırmada 40 yaş üstü kadınlara sahip olmak istedikleri çocuk sayısı ile sahip oldukları çocuk sayısı soruluyor. Kadınların %60’ından fazlası, çeşitli sebeplerle sahip olmak istedikleri çocuktan daha azını doğurduklarını ifade ediyorlar. Nüfus artırıcı politikalara itiraz edecek olanlar bu araştırmayı görmezden gelmesinler.”Keşir, nüfus artırıcı politikalarının temelinde kadınların istedikleri sayıda çocuğa sahip olmalarının önündeki engelleri kaldırmak olduğunu söyledi. 

“NÜFUS AZALTMA POLİTİKALARINAD KADINLARIN KARARI SORULDU MU?”
Türkiye’de farklı zamanlarda ihtiyaçlar duyulan doğurganlık politikalarının uygulandığının altını çizen Keşir, şöyle konuştu. “Savaş sonrası azalan nüfusu artırmak için ilk olarak 1920 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla çok çocuklu aile yapısı teşvik edildi. Ne yazık ki 1965 yılındaki nüfus planlaması yasası adıla nüfusu zorla azaltan politikalar geçildiğinde bu vahim tablonun temeli atıldı. Benim kuşağım o dönemi hatırlar. Köy köy, kasaba kasaba gezilerek kadınlara az çocuk sahibi olmaları için propaganda hatta baskı yapıldı. Çok çocuk sahibi olmak alay konusu oldu. Az çocuk sahibi olmak ise statü haline getirildi. Aynı dönemde ne yazık ki kürtaj doğum kontrol yöntemi olarak hayatımıza girdi. 

EV KADINLARINDA DA DOĞURGANLIK AZALIYOR
Keşir, İstihdamda olmayan kadınların doğurganlık hızının 1.72, yani kritik eşiğin çok altında olduğunu paylaştı.“Doğurganlık hızında ev kadınları ve çalışma hayatındaki kadınlara yönelik çalışmalar var. Tek başına kadın ve istihdam ile ilişkilendirilemez. Teşvik edici politikalar tüm kadınlar için uygulanmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplam doğum içindeki  makul kabul ettiği sezaryen doğum oranı %15. Türkiye'de ise 2022 yılında %60'ın üzerine çıktı. Okuryazar olan herkes şu iki veriyi bir araya koyduğunda ortada bir sorun olduğunu anlar. Keşi, konuşmasını 3 çocuk politikasını eleştirenlere yanıt vererek tamamladı. 
 “Aileyi parçalamayı öneriyoruz” diye pankart açanlarla, marksist ideolojiye kadın haklarını araçsallaştıranlarla, kürtajı bir doğum kontrol yöntemi sayanlar ile elbette aynı düşünmemiz söz konusu değildir.

Yorumlar
Kalan karakter sayısı : 1000

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

TÜM KATEGORİLER

  1. Gündem
  2. Ekonomi
  3. Siyaset
  4. Asayiş
  5. Sağlık Ve Çevre
  6. Spor
  7. Eğitim
  8. Sektörel
  9. 3 Sayfa
  10. Dünyadan
Memleketim Düzce, Düzcede haberciliğinin özündeki sürekli değişim ve gelişim sürecini destekler ve öncülük eder.